Sürdürülebilirlik artık tek başına gündemin en üst sırasında. Kamu kurumları da dahil olmak üzere şirketlerin, üniversitelerin ve sivil toplumun en öncelikle mesai harcadığı bir kavram olarak karşımızda duruyor. İklim değişikliği tek başına tüm gündemlerin ana oyuncusu. İş dünyası sürdürülebilirlik stratejileri ile iş modellerini güncelliyor. Ancak dünyada çok hızlı değişimler gözlemleniyor. Bu güncellemeler toplumun beklentilerini ne kadar karşılıyor, tartışılıyor!
Bu stratejilerde nerelerde tıkanıyoruz? Kurum itibarı sürdürülebilirlik uygulamalarının içinden performans notu alıyor. Ancak şirketlerin ana performans göstergelerinde ana kurgu finansal metrikler üzerinden değerlendiriliyor. Tıkanıklık burada başlıyor olmasın?
Bir yanda bu soruların cevapları tartışılırken diğer yanda “greenwashing”, “artwashing” “sportswashing” gibi kavramlar da gündemi başka boyutlara taşıyor. Bu gelişmeler karşısında nasıl bir pozisyonumuz olacak? Liderlerin sürdürülebilirlik vizyonu, raporlama standartlarının yeterliliği, düzenleyici kurulların gündemi, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat, sivil toplumun açmazları bu yıl etkinliklerimizde tartışacağımız başlıklar arsında.
RepMan on yılı aşkın bir süredir “sürdürülebilirlik” konusunda farkındalık amaçlı çalışmalar içinde. Ancak günümüzde, bu alandaki deneyimlerin ve birikimlerin çıktılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu nedenle 2024 yılında etkinliklerimizde “Sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulamalarla ne derece tutarlı” olduğu masaya yatırılıyor.
Bu yıl ayrıca yeni bir RepMan vizyonu oluşturmayı gündemimize aldık. Kurum itibarının yönetilmesinde değişmekte olan değerlere şirketlerin nasıl uyum sağlayabilecekleri ve bunlara dayalı hangi “örnek” politikaları geliştirebileceklerini tartışmaya açılacak. Hesap verebilirliğin yükselen bir değer olması karşısında şirketlerin “gerçek zamanlı uygulamalar” (real time) konusunda neler yapabilecekleri yine gündemimiz içinde.